Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). Diğer hadislerde,Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği"Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü's-Salihin, II, 509).
Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz.Hüseyin'in şehadeti meselesinden
dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.
Aşure günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın
meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür: Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesineoturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu. Bunun yanında, Hz. Adem'in tevbesi, Hz.İbrahim'in ateşten kurtulmasıve Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar.
Öte yandan Muharrem
ayının onaltıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve on yedinci günde Fil
ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.
Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı. Bu ay dolayısıyla
şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça
kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı,
padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye"denilen hediyelerini alırlardı.
Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü'l-Haram" şekliyle geçmekte ve
kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir.
Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan,o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
*Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.
*Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut. Çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O
ayda bir gün vardır ki, O günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin
tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.
[Tirmizi]
*Kim Zilhicce'nin son günü ve Muharrem'in ilk günü oruç tutarsa, geçen seneyi oruçla kapatmış, gelen seneyi de oruçla başlatmış olur ve çok aziz ve çok celilolan Allah böyle hareket etmesini onun elli yılına keffaret eyler.
*Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, *ehl-i sünnet itikadında olmak,
*haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, *farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o
*ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır....
-alıntıdır-
.....